Merhaba!
Geçen yazımızda amortisörlerin teknik sistemleri ve terimleri konusunda bilgi vermiştik. Bu yazımızdan başlayarak kullanım sahalarına göre amortisör çeşitleri, bunların teknik özellikleri, artıları-eksilerini anlatacak ve örnekler vereceğiz. Bisikletlerin kullanım sahalarına ve bunların amortisörlerle ilgilerinden yola çıkarak dağ bisikleti sektöründe iki büyük başlık altında sınıflandırma yapmak mümkün. Birinci sınıfa tepe inişi, serbest sürüş ve enduro için üretilmiş amortisörleri, ikinci sınıfa da arazi binişi (Cross Country), tur ve yarışlarda kullanılan amortisörleri toplayabiliriz. Bu yazımızda tepe inişi, serbest sürüş ve enduro amortisörlerine bakacağız.
Önce belki tepe inişi-serbest sürüş ve enduro arasındaki farkı biraz irdelemek gerek. Tepe inişi, adından da anlaşılacağı üzere sadece iniş içeren bir stil. Sürüş teknikleri bölümümüzde tepe inişi hakkında detaylı yazılarımız mevcut. Bu stilde yine bu yazılardan ilkinde belirtildiği gibi çoğu zaman pedal çevirmeye gerek kalmadan yüksek rakımlardan aşağı inilir. Önemli olan denge kontrolü, teknik kullanımdır.
|  | | Büyük boyut için tıkla! | |
Serbest sürüş ise –yine adından gidelim- daha geniş bir sahayı kapsıyor. Tepe inişine çok yakın olmakla beraber, akrobasiye kadar uzanan bir saha. Genel olarak tepe inişi-serbest sürüş bisikletlerinin ağırlıkları 15kg’dan başlayıp 20kg’ı geçiyor.
Enduro ise yine son yılların bir ürünü. Normal tam süspansiyonlu bisikletlerin iniş kısımlarında kimi kullanıcılar icin yetersiz kalması sonucu ortaya çıkmış bir sınıf. Özelligi 13-14 kg’lık ağırlıklarıyla yokuş yukarı sürüş kolaylıgı saglamaları. Inişlerde ise tepe inişi-serbest sürüş bisikletleri kadar olmasa da sıradan bir tam süspansiyonlu bisiklete oranla yüksek sıkışma mesafesine sahip amortisörleri nedeniyle daha çok verim vermeleri.
Burada şahsi fikrimi söylemeden edemeyeceğim: Bu bisiklet tipleri, sınıflandırması son yıllarda özellikle bisiklet üreticilerinin yaşadıkları yeni ürünler piyasaya sürme baskısı nedeniyle çok fahiş bir boyut aldı. Bazi dergilere soracak olursak tam süspansiyonlu bisiklet sınıfı altında tam 4-5 tane bölüm var. Bunlar yarış, tur, enduro, serbest sürüş, tepe inişi. Bu sınıflardaki bisikletler arasındaki fark çoğu zaman birkac kilo ve 20-30mm’lik amortisör sıkışma payı. O yüzden bu yazı dizimizde amortisörlerin sınıflandırılması yapılırken sıkışma payından yola çıkmaya çalıştık.
Tepe inişi-serbest sürüş
Simdi bu verilerden yola çıkarak öncelikle tepe inişi ve serbest sürüş amortisörlerinde aranacak kriterlere geçelim.
1. Dayanıklılık-Sağlamlık
Bu bölümdeki resimlerden de anlaşılacağı üzere tepe inişi amortisörleri üzerine etki eden kuvvetler arazi binişi (Cross Country) kullanımındaki kuvvetlerden katbekat yüksek. Normal bir kullanım esnasında bir bisikletçi amortisöre yaklaşık 1500N gücü zorla verebilirken bu sayı tepe inişindeki atlayışlar gözönüne alındığında çok daha yüksek. Buradan çıkaracağımız sonuç tepe inişi için üretilen amortisörlerin „normal“ amortisörlere oranla daha dayanıklı, daha sağlam olmaları gerektiği. Bu ihtiyaçtan ötürü tepe inişi çatallarının tasarımları arazi binişi çatallarından oldukça farklı. Sağlamlığın yollarından birinçisi geniş borular, ki geniş boru demek daha ağır boru demek. Tepe inişi çatallarının iç ve dış boruları arazi binişi çatallarına göre daha genişler. Örneğin iç borusunun çapı 30mm’nin altında tepe inişi amortisörü yok gibi. Bu yüzden tepe inişi çatalları diğer çatallara göre çok daha ağırlar. Arazi binişi kullanımında çatal ağırlıkları 1,5-2kg iken tepe inişinde bu değer asgarî 2,5 kilodan başlayıp 4 kiloyu geçiyor. Bu sayede yüksek atlamalarda etki eden güce karşı koyabiliyorlar. Bunun yanında boruların genişliğinin bir başka etkisi var. Yapısal olarak boruların genişliği ve çift köprü (bkz. aşağısı) boruların arasındaki mesafeyi açıyor. Bu da tepe inişi ve serbest sürüşte geniş lastik kullanılmasına, ki bunlar 2,3 inçten başlayıp 2,7 inçe kadar çıkabiliyorlar, olanak tanıyor.
|  | | Büyük boyut için tıkla! | |
Belirtmekte yine fayda var, arazi binişi amortisörlerinin aksine tepe inişi ve kısmen serbest sürüş amortisörlerinin jant milleri 20mm kalınlığa kadar ulaşıyor, bu da sağlamlığı artıran ve gelen darbeleri emmede kolaylık sağlayan bir başka etken elbette.
Yine aynı şekilde sağlamlık deyince dikkat edilmesi gereken noktalardan biri şaft çapı. Burada halen tepe inişi sahasında da 1 1/8 inçlik şaftlar kullanılıyor. Geçen yıldan beri Manitou “onepointfive” adı altında 1,5 inçlik daha kalın şaftlar üretmeye başladı. Özellikle Cannondale’in Gemini modelinde kullanılan bu ölçü, normal şaftlara oranla daha yüksek dayanıklılık sağlıyor. Sorun elbette ki bisiklet kadrolarının halen genelgeçer 1 1/8’lik ölçüye göre üretilmesi.
|  | | Büyük boyut için tıkla! | |
Dayanıklılık deyince akla gelen bir başka konu da amortisörün sertliği. Sertlikten kastımız amortisörün yanal güçlerden etkilenmemesi, simetrisinin çalışma esnasında bozulmaması, eğilip bükülmemesi. Bu noktada tepe inişi amortisörlerinin tasarım açısından arazi binişi amortisörlerinden gözle görülür en büyük farkı ortaya çıkıyor. Tepe inişi amortisörleri arazi binişi amortisörlerinden farklı olarak bir tane değil iki tane köprüye sahipler. Bu köprülerden birincisi bisikletin kadrosunun altında, diğeri üstünde duruyor ve bu sayede çatalın daha sağlam durmasını sağlıyor.
2. Sıkışma payı
Yine bu sayfadaki resimlerden de görebileceğimiz üzere tepe inişi amortisörlerinin arazi binişi amortisörlerine oranla çok daha fazla sıkışma mesafesine ihtiyaçları var. 5-10m’lik ve kısmen daha da yüksekten yapılan atlayışlardan sonra darbeleri emmek için arazi binişinde kullanılan örneğin 80mm’lik bir sıkışma payıkesinlikle yeterli değil. Bu yüzden tepe inişi amortisörlerinde 120mm’den başlayan sıkışma paylarına rastlıyoruz. Son yıllarda bu sahada da oldukça gelişme kaydedildi. Eskiden uç nokta diyebileceğimiz 150mm artık standart sayılıyor, 180mm’lik amortisörler de gittikçe yaygınlaşıyorlar, 200mm sınırı da geçildi. Bu bağlamda belki tepe inişi bisikletlerinin geometrisine de biraz değinmek lazım. Ön çatalda bu kadar fazla sıkışma payı olmasının etkisi olarak ön çatallar tepe inişinde arazi binişine oranla çok daha büyükler. Bu da bisikletin önünü kaldırarak, geometrisini inişe uygun bir hale getiriyor. Örnek olarak Cannondale Gemini modeline bakabiliriz.
 | Cannondale Gemini, geometriye dikkat! | Büyük boyut için tıkla! |
Gelelim örneklere. Amortisörlerin iç sistemleri, bunların markalara özgü özellikleri ile ilgili bir yazımız ileride gelecek, o yüzden burada numune gösterip kısaca teknik özelliklerini sıralayacağız.
Demin de yukarıda adı geçti, Manitou’dan başlayalım. Tepe inişi sahasında Manitou markası Sherman ve Dorado adı altında modeller üretiyor. Örnek vermek gerekirse Dorado DH modeliyle başlayabiliriz. Hemen ağırlığını verelim, 3,5kg’ın üstünde. Ve tamı tamına 180mm sıkışma payına sahip. Hem esneme hem sıkışma mesafesi ayarlanıyor. Manitou’nun geliştirdiği ve satıhtaki engellere göre esneme emicisini ayarlayan TPC+ gibi teknolojinin son harikaları da bulunuyor. Başka bir Manitou modeli Sherman grubundan Slider. 152mm esneme payı ve 3kg’a yaklasan ağırlıyla önde gelen tepe inişi amortisörlerinden. Sherman’da Manitou’nun “onepointfive” adını verdiği 1,5 inçlik şaft genişliğini belirtelim.
 | Manitou Dorado DH ve Sherman Slider | Büyük boyut için tıkla! |
Marka değiştirelim, yine yaygın markalardan Rock Shox’a bakalım. Hepsi tepe inişi için olan ve yine hepsi 160mm sıkışma payına sahip Boxxer serisinden bir çatal seçelim. Örneğin Boxxer World Cup. 3kg’a yaklaşan bir ağırlık, 32mm’lik iç borular, esneme ve sıkışma ayarları. Velhasıl Rock Shox’un ulaştığı teknolojik zirve. Rock Shox’un Boxxer serisinde Boxxer Team ve Boxxer Race amortisörleri de bulunuyor.
 | Rock Shox Boxxer World Cup | Büyük boyut için tıkla! |
Gelelim bir başka markaya, Marzocchi. Marzocchi tepe inişinde herhalde en aktif olan marka. Teknolojik kapasite açısından bir fikir vermek için söyleyelim, Marzocchi motokros motorsikletleri için de süspansiyon üretiyor. Yelpazede sadece tepe inişi için çift köprülü 6 amortisör var. Örnek olarak Junior T modelini alalım. 170mm sıkışma payı, yine 32mm’lik iç borular. Kullanılan teknolojinin genişliği hakkında bir fikir vermek gerekirse: Kullanma kılavuzu 57 sayfadan oluşuyor. Bir özellik, ki aşağıda Magura’da da var, üst köprüye entegre gidon boğazı. Yani çatal, iki köprü ve gidon boğazı yekpare olup azamî sertlik sağlanıyor.
 | Marzocchi Junior T | Büyük boyut için tıkla! |
Bir diğer marka, az bulunan ama teknolojik özellikleri nedeniyle burada belirtmemiz gereken Magura. Daha çok disk frenleriyle ün yapmış ama Rond markasını satın aldığından beri amortisörleriyle de öne çıkan Alman üreticinin Big Ego ve Mid Ego adında iki modeli var. Sırasıyla 180 ve 140mm sıkışma payına ve 4,3 ve 4,1kg ağırlığa sahip bu modelleri diğer tepe inişi ve genel olarak diğer amortisörlerden ayıran özellik “upside-down” teknikleri. Yani “normal” amortisörlerin aksine, iç borular altta, dış borular üstte yer alıyor. Bir diğer özellikleri de üst köprüye entegre gidon boğazı seçeneği sunmaları.
 | Magura Mid Ego | Büyük boyut için tıkla! |
Son olarak RST markasını anmakta yarar var. Yukarıdaki markalara göre fiyat açısından daha ucuz olmasına rağmen kalitede kanımca onlardan geri kalmayan bir marka olan RST tepe inişi için üç amortisör üretiyor, Sigma, Alfalfa-Hill ve Capa-X4. Örnek olarak Sigma’yı incelemek gerekirse 4,2kg ile en ağır çatallardan biri, ama aynı zamanda K8 modelinde 203mm ile 200mm sınırını geçen nadir amortisörlerden biri. Ayrıca 36mm’lik iç boru kalınlığıyla da önde geliyor.
 | RST Sigma | Büyük boyut için tıkla! |
Enduro
Şimdi bir nefes alıp enduro amortisörlerine geçelim. Yukarıda da dedik, enduro tepe inişi kadar sert değil, arazi binişi kadar da “masum” değil, gerektiğinde tepe inişine yanaşan yokuşlardan inebilmeyi, ama aynı zamanda zor da olsa yokuş yukarı çıkabilmeyi, ki bu ağırlıkları 20kg’a varan tepe inişi bisikletleriyle bir işkence, öngören bir saha.
Bu tanımdan hareketle söyleyebileceğimiz enduro amortisörlerinin tepe iniş modelleri kadar radikal olmadıkları. Bu kategoride 100mm’lik sıkışma payı da rastlanan özelliklerden. Yine aynı şekilde çift köprü özelliği de enduro amortisörlerinde çok rastlanan özelliklerden değil. Genel olarak saymak gerekirse, 100-120mm’lik bir esneme payı yeterli sayılıyor. Tabii ki ileride de göreceğimiz bazı arazi binişi ve yarış modellerinde olduğu gibi sadece 70kg’in altındaki binicilerin bineceği tarz tasarımlar olmaması, atlayışlara, zıplamalara dayanıklı olması gerekiyor.
Örnek vermek gerekirse RST’nin Alfalfa modeli 120mm’lik sıkışma payı ve 2,45kg’lik ağırlığıyla bu kategorinin tipik örneklerinden.
 | RST Alfalfa | Büyük boyut için tıkla! |
Rock Shox firması enduro kategorisinde sayabileceğimiz Psylo modellerini üretiyor. Örneğin Psylo SL modeli 83-125mm arasında ayarlanabilen sıkışma payı ile hem çıkışlarda hem inişlerde uygun ölçüyü sunuyor.
 | Rock Shox Psylo SL | Büyük boyut için tıkla! |
Manitou’nun bu bölümde örnek verebileceğimiz yine Sherman grubundan Flick ve Firefly modelleri var. Her ikisi de 110-130mm arasında ayarlanabilen sıkışma payına sahipler.
 | Manitou Flick ve Firefly | Büyük boyut için tıkla! |
Magura 90-125mm arası kademesiz ayarlanabilen sıkışma payıyla örneğin Quake CP modelini kullanıcıların beğenisine sunuyor.
 | Magura Quake CP | Büyük boyut için tıkla! |
Tepe inişi kategorisinde temsil edilmeyen, ancak arazi binişi ve enduro bölümünde gerçekten çok iyi amortisör üreten bir diğer firma da Marzocchi gibi motokros ve buna ilaveten yol motorsikletleri için de malzeme üreten Fox. Örneğin 125mm sıkışma payıyla Fox Vanilla ve 100mm sıkışma payı bulunan versiyonuyla Fox Float.
 | Fox Vanilla ve Float 100 | Büyük boyut için tıkla! |
Son olarak enduro kategorisinde tam 8 tane amortisör seçeneği sunan Marzocchi’den iki örnek verelim: Z150FR. Adından da anlaşılacağı gibi 150mm’lik bir esneme payına sahip ve bu özelliği ile üst sınırlarda. Z1Wedge modeli de 130mm sıkışma payıyla üretiliyor.
 | Marzocchi Z1 150FR ve Z1 Wedge | Büyük boyut için tıkla! |
|