Türkiye’de bisiklet sektöründeki gelişmelerin ardı arkası kesilmiyor. Specialized’ın distribütörlüğünün alınmasından sonra dünyanın en prestijli markalarından GT’nin de Türkiye’ye geldiği haberini aldık. Daha önce muhtelif yerlerde belirttiğimiz üzere GT markası son yıllarda bayağı çalkantılı dönemlerden geçtikten sonra son 2 yıldır düze çıkmış ve gerek dağ bisikleti tarihinin efsânevî modellerinden olan GT Zaskar (LE) modelinin yeniden üretilmeye başlaması, gerekse firmanın çift süspansiyonlu bisikletler için geliştirdiği I-Drive teknolojisi sayesinde giderek eski pazar payını geri kazanmaya başlamıştı.
Markanın yeni Türkiye distribütörü Mustafa Çalışır’dan aldığımız bilgilere göre Türkiye şartları için distribütörlük şartlarının tahmin edileceği üzere ağır olan marka önümüzdeki dönemde Türkiye’ye geliyor. Resmî anlaşmanın Şubat ayına sarkmış olması nedeniyle sevkıyatın Türkiye’ye sezon içinde yetişmesi ihtimâli ortadan kalkmış. Ancak Mustafa Bey gene de bir yolunu bulmuş, Avrupa’dan bir distribütör aracılığı ile bu seneye başlamayı başarmış. Bu durum son derece takdire şâyan bir davranış, çünkü arada ek bir distribütör kullanımı mâliyetleri arttıran bir unsur. Bütün bunlara rağmen perakende fiyatların Avrupa ile aynı seviyede tutulmasının başarılmış olması gerçekten çok sevindirici bir gelişme.
|  | GT I-Drive 7.3.0 ve 5.3.0 | |
Sevindirici gelişmelerden biri Mustafa Bey’in eski bir BMX’ci olarak sadece dağ bisikletinde durmayıp GT’nin BMX modellerini de Türkiye’ye getirmek için kolları sıvamış olması. Türkiye’de Mustafa Bey’in deyimiyle “üvey evlat” muamelesi gören BMX’in de gerek Polonezköy parkuru gibi gelişmeler, gerekse bu tarz geniş görüşlü girişimciler sayesinde önümüzdeki yıllarda fersah fersah ilerleyeceğini öngörmek sanırız yanlış olmayacaktır.
|  | GT I-Drive Carbon Pro 4 | |
Arada Şaşkınbakkal (İstanbul/Anadolu) tarafında bir mağaza açılacağı ve başta Yeşil Bisiklet ile Velespit olmak üzere birkaç iyi firmada GT bisikletlerinin satışa sunulacağı da gelen haberler arasında.
|  | GT Zaskar Team ve Zaskar Pro | |
GT’nin fiyat listesi aşağıda. Sanırız gerek markanın kendi ismi, gerekse ürün kalitesi göz önünde bulundurulduğunda “bundan iyisi Şam’da kayısı” düşüncesi yanlış olmayacaktır.
|  | Fiyat listesi | |
Hangi modeller geliyor, özellikleri neler mi? Bisikletlerin Türkçe Katalogu’nu buradan bilgisayarınıza indirmeniz mümkün.
GT’nin Hikâyesi
GT neyin kısaltılmışı biliyor musunuz? Markanın kurucusu Gary Turner’ın isminin baş harfleri. Markanın çıkışı 1970’lerin başına dayanıyor. Trompet tamiri ile geçimini sağlayan Gary Turner’in oğlunun BMX bisikleti ile her atlayışında ya çatalı, ya kadrosu kırılan BMX’ inden “illallah!” deyip kendi kadrosunu yapmaya girişmesi ile birlikte GT markası doğuyor. Önce mahallede yayılmaya başlıyor, GT’nin BMX macerası, birkaç hafta içinde Kaliforniya/Fullerton’daki her velet GT marka BMX kullanmaya başlıyor.
Bundan birkaç ay sonar GT’ye çağ atlatan gelişme yaşanıyor. Gary Turner, bir BMX parkurunda markanın kaderini değiştirecek olan Richard Long ile tanışıyor. Long’un Orange County’de bir bisiklet dükkânı var. Turner’ın kadrolarına olan talebe bakan Long Turner ile anlaşıyor. 1979 yılında Long bisiklet dükkânını satıyor, Turner trompet tamirciliği işinden istifâ ediyor ve GT markasını kuruyorlar. Long markanın pazarlama sorumlusu oluyor, Turner ise üretim sorumlusu. Turner’ın garajında başlıyorlar ise ilk olarak, sonra firma büyüyor, beş yıl içinde dünyanın en büyük BMX üreticilerinden biri oluyor.
80’li yılların sonuyla birlikte BMX pazarında yaşanan gerileme nedeniyle dağ bisikleti sektörüne giriyorlar. Bu olay dağ bisikleti tarihinin efsânevî modellerinden olan Zaskar modelini yaratan hamle oluyor. Turner ve Long bir BMX firmasından büyük çaplı bisiklet üretimine geçmeyi başarıyorlar. markanın kârları katlanarak artıyor, 1993 yılında firmanın çoğunluk hissesini Bain Capital Company’ye satıyorlar ancak firmanın yönetimini ellerinde tutuyorlar. Bain Capital 1995 yılında GT’yi borsaya taşıyor, ünlü bisikletçi Hans Rey markanın vitrin temsilcisi oluyor, firmanın değeri arttıkça artıyor ve 1995 yılında Turner borsaya girmesiyle markanın milyoner oluyor.
Aynı Amerika’nın bugün de ağız sulandıran markaları Fisher ya da Breeze gibi Turner’ın da hikâyesi buraya kadar masal gibi. Ancak 1996 yılında Richard Long Big Bear’daki NORBA yarışına giderken bir motosiklet kazasında ölüyor. Bu markanın kaderinde bir dönüm noktası. Long haliyle markanın sporcular ile irtibat kurma vs. kabilinden dışarıya bakan bütün işlerini yürüttüğü için GT sendelemeye başlıyor. Turner „garaj kaynakçısı“ ruhundan „büyük işadamı“ kademesine atlayamadığı için 11 Eylül 2001’de marka iflas ediyor, bütün hakları 86 milyon dolara Pacific Cycle grubuna satılıyor. Borsadaki değerine oranla 175 milyon dolarlık bir kayıp bu.
Gary Turner bu olaydan sonra markadan da çekiliyor, bisiklet camiâsından da. GT’nin yıldızı gittikçe sönüyor, ancak geçtiğimiz son 2 yılda marka tekrar kendini toparlayıp eski günlerine dönmeye çalışıyor.
Hikâye böyle. Aşağıdaki resimde soldaki Turner, sağdaki Long. Turner’ın bundan başka fotoğrafı yok açığa çıkmış. Bu fotoğraf da markanın kurulduğu dönemde bir gazetede yer almış.
|  | Turner / Long | |
GT’nin Eurobike 2006'da sergilenen modellerini ve I-Drive sisteminin detaylı fotoğraflarını Eurobike albümünün 7. sayfasında görebilirsiniz.
Bisikletler hakkındaki metin de bu makâlede bulunuyor.
|